Aşk acısı nedir? Aşkı tarif edebilir misin ki acısını anlatabilesin?
Acı çok büyük acı... Aşık olunca yüreğini yakan bir ateş düşer içine,
onu kaybettiğinde yangın olur viraneye çevirir içini.
Aşk? Yaşanması en güzel acı. Çünkü aşksız olmaz.
Damarlarda akan kanın hızı o belirler, nefes alma sayını,
gözündeki yaşı ve yüzündeki tebessümü o belirler. İnsan her şeye aşık olabilir.
Bir çiçeğe, doğaya, annesine... Ama bence en güzel olanı bir kadına aşık olmaktır.
Onun derin bakışları altında ezilmek, titrek dudaklarından çıkacak iki kelimeyi bekleyerek
bir ömür geçirmek, onu düşündükçe tekrar tekrar doğmak her sabah ve ölmek her akşam onu düşünerek
. Sıcaklığını hayal ederek geçirmek tüm kışları ve teninin en kuytu gölgelerine sığınmak yaz sıcaklarında.
Ah o kadın... Aramak onu bir ömür, özlemek ve hiç bulamamak korkusunu yaşamadan aramak.
Tam buldum derken tekrar tekrar kaybetmek ve en baştan başlamak aramaya... Onu aramak bile güzel diyerek yaşamak aşkı...
Aşk her insanın içinde saklıdır, yüreğinin ışık girmemiş dehlizlerinde dolaşır sinsi sinsi, ayak seslerini duymazsın,
nefes alışını hissetmezsin, orda hiç yokmuş sanırsın ama... Öyle bir anda patlatır yüreğini çıkar ki dışarı, alt üst olursun.
Dayanamaz bu acıya için, yetmez dokunmalar hayata, yetmez nefes alışlar, yetmez kimse anlatmaya beyinin içindekileri.
Ya onu kaybetmek??? İşte en acısı bu! İşte ölüm anı! İşte varoluşun bittiği nokta...
Yaralı bir kuş gibi çırpınıp dururken yüreğin yabancı avuçlarda, canın yanarken anlamsızcasına, ne gözünde renk kalır,
ne bakışında anlam. Her ne tarafa çevirsen yüzünü o çıkar karşına. Elinden tutmuş çocuğunu giden kadının uçuşan eteklerinedir o,
bankta oturmuş kuşlara yem atan kadının ellerinde, koştura koştura vapura yetişmeye çalışan kadının nefesinde,
sevgilisinin kollarındaki kadının gülüşünde, şarkıdaki kadının sesinde ve her yerdedir ve heryerde...
İnsan beyniyle düşünür, kalbiyle yaşar Ve o acı öyle bir yakar ki kalbini, kelimeler yetmez, sözcükler hafif kalır ifade etmeye.
Ve öyle büyüktür ki acın, içine sığmaz, göz yaşlarınla akar nehirlere Ummanlara ulaşmak için.
Yak beni AŞK, yak beni ki yeniden doğayım küllerimden. Yak beni ki anlam kazansın şu anlamsız yaşamım,
Yak beni ki acınla kavrulurken yüreğim anlayayım yaşamın bize bahşettiği en güzel duyguyu. Yak beni AŞK.
Ben senin alevinle yanarak var oldum, senin alevinle son bulsun yaşamım...